Sağlık
Giriş Tarihi : 22-02-2024 22:58   Güncelleme : 22-02-2024 23:22

Ömer Yılmazın Kaleminden--İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezine Yakışmayan Mekan

Ömer Yılmazın Kaleminden--İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezine Yakışmayan Mekan

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezine Yakışmayan Mekan

Her zaman devlet imkanlarında bir vesile ile gerek kendim gerekse ailem akrabalarım ve tanındıklarım faydalandığında ifade ettiğim ve her fırsatta söylediğim bir söz var. “Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin.”

Bu ifade bir tarafta devlete teşekkür niteliğinde olmakla beraber diğer tarafta yapılanın farkında olmanın farkındalığın ifadesi olsada aslında alçak gönüllük ile devlet ve milleti sahiplenmenin de bir başka yansımasıdır. Tabi vatandaş olarak devlete teşekkür ederken yapılan hizmet ve sunulan imkanlarında çapı ve niteliği sürdürülebilirliği de o kadar önemlidir. Millet olarak yapılanların ve yapılmayanlarında takipçisi olmak bir başka açıda vatandaşlık görevi sayılır.

Bu kapsamda yolumuzun düştüğü İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Hastanesin de yapılan hizmetler ve imkanlar takdiri şayandır. Hastane ve sağlık ekibi olağan üstü gayret içinde dertlere derman olmak için çaba sarf ediyor.

şey güzel ve imkanlar gayet geniş ve yerinde olmakla beraber şu şahit olduğum ve böylesi bir imkan ve mekana sahip hastane ile örtüşmeyen bir olay var ki o da şöyle; Hastane de ameliyete alınan hasta yakınlarının durumu takip ettikleri mekanda ameliyethanedeki hastamızı takip ederken, inanın kendi adıma utandım. Sanki bu koca hastanede yetkili ve sorumlu biri imiş gibi geldi bana. Neden mi, yahu bu mekanda bekleyen insanlar en stresli ve sıkıntıda olan insanlar gözleri ekranda, ekranı takip ediyorlar. Yalnız Mekan -1 Katta yani bodrum katta hiç penceresi olmayan basık havadar değil sıkılınca bir hava alacak imkanı yok masalar iç içe bazen oturacak sandalye bile bulmakta zorlanılan kafeteryanın çöpleri ile birlikte bir yanda derdine yanarken diğer yandan da ortamın sıkıntısı çekmekte ve derdi daha da artmaktadır. Peki bu garip ve stresli insanlar buna layık mı? Hiç şüphesiz değiller. O halde bunun derhal düzeltilmesi gerekir.

Bu konu sanırım yetkililerin dikkatini de kaçmış yoksa koca hastanede daha ferah penceresi olan geniş bir mekan bu amaca tahsis edilirdi, diye düşünüyorum. Neden edilmesin ki inanıyorum ki onlarda halka hizmet hakka hizmettir diyecek destura sahip liyakat ve ehliyet sahibi idarecilerimizdir.

Öte yandan Kocaeli Üniversitemizin yaptığı “ hastanede hasta yanında refakatçi olarak bulunan bireylerin hastalarına yardım amacıyla yaptıkları uygulamaları ortaya koymak ve refakatçilerin hastane ortamından fiziksel, duygusal, sosyal olarak etkilenimlerini ve görevlilerden beklentilerini saptamak amacıyla yapılan araştırmada;

Refakatçiler, görevlilerin kendilerine genelde iyi davrandıklarını belirtmelerine rağmen %40’ı zaman zaman azarlandıklarını ve refakatçilerin tamamına yakını (%91.2) görevlilerin bireysel gereksinimlerini önemsemediğini bildirmişlerdir. Refakatçilerin %26.2’sinin görevlilerin daha anlayışlı ve saygılı olmalarını, %11.2’sinin de kendilerine daha fazla açıklama yapmalarını istedikleri ortaya konulmuştur.“Denilmektedir. Durumun bundan ibaret olduğu hiçbir zaman göz ardı edilmeden tedbirlerin bu ihtiyaçları giderecek şekilde alınması gerekir. Bu davranış çağımızın ve insanlığın gereğidir.

Bizden söylemesi